11 Ocak 2013 Cuma

gazeteCİ

Kendimi Zuzu'ya "Ya içindesindir ya da dışında" derken buldum ya..
Hayvancağız, pire ilacını sıkmışız "kadınımla", içerde kalıp ısınayım yalanayım mı, koridora çıkıp hava mı alsam derdindeydi.. Biz dışarı yolladık.
Çok pis oluyor bazen bu insanoğlu. Hürmet etmiyor.
Şu "çalışmayan" gazeteciler gününde, beni tek kutlayanın da "Bulmacacı abi" olması gibi bir şey..
Çalışmıyor.
Sebebi istifam, müdür olsun, geride kalan çömezler "eğer daha iyi hissedecekseniz" diye mesajlar yazsın, herbiri kendi -çok tanıdık- dünyasında halvet olsun...
Kimin umrunda?
Her meslek sahibi, işini önemser, yapacağını yapar, bazen eve iş getirdiği de olur, ama dosyalardan ibarettir.
Oysa gazeteci, "ci", rüyasında devam eder sayfa yapmaya, röportaj, haber kovalamaya..
Sabahın köründe kalkmasa da, geceyarılarına kadar "çalışır."
Çok da zevklidir; zira aynı "hasta" kanı taşıyan her telden, her memleketten, her okullu/okulsuz/alaylısıyla aynı geceleri, sabahları paylaşmak..
Ama dedim ya, vefasız... Meslek mi, insanlar mı, biz mi...
Bunu ben çözecek değilim. İşim olmaz!
Hala içindeyim galiba...

2 yorum:

  1. Takdim edeyim, reklamcının 'cı'sı da..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) az çok aşinayız meslek grupları babında; harbiden vefasız ve gerçekdışı ikisi de

      Sil