28 Kasım 2014 Cuma

geri sar geri!

Ya bana hep öyle geldi ya da herkese öyle geldiğini düşündüm...
"Nasıl olsa yine yaparım, yine olurum" şekli..
Ha, okuldayken baskette mi başarısız oldum, nasıl olsa ileride oynarım...
Tiyatrocu olmak isteyip de olamadım mı; nasıl olsa olurum, "fıtratta" var..
Gitarım olsun istedim de olmadı mı...
Aha, şimdi var. Çalmıyorum.
Yaş geldi 40'a, hatta geçti, ben hala bekleyipdurun birşeylerin olmasını..
80'lerin şahane filmi Starman'deki Jeff Bridges gibi, birşeylerin hala "büyümesini" bekliyorum.
Ama hep aynı be.
Sow your wild oats!

23 Kasım 2014 Pazar

naptık la

Digiturkçü geldi, hayatımı iyice kanepeye bağladı..,
Dilediğin zaman seyret zımbırtısından smart tv'mle her yere her an erişipdurun..
Peki bu iyi bişey mi?
Hayır.
Nasıl cep telefonları sakatsa bu da öyle..
Ankesörlü telefonu bilmeyen bir kuşak var, düşün..
Aranıp da bulunamama olasılığın vardı eskiden..
Şimdi ben açayım "çok akıllı televizyonumu", tuşlayayım istediğim diziyi, filmi, hop, karşımda.
Yok böyle bi dünya!
Haberleri de tıklayabiliyo muyuz usta?
İleri geri sarabiliyor muyuz?
Hayata hiç girmiycem.
O zaten, dedik ya, kanepeye bağlandı.
N'aptık la biz?

21 Kasım 2014 Cuma

deliii

Deli gibi film seyrediyorum.
Film bulamadığım zaman internete girip dizileri seyrediyorum.
Bazılarının yönetmenini, oyuncusunu filan bırak, bütün cast'ı, editörü ve sairesini ezberlemiş durumdayım.
İyi bişey değil tabii..
Eğer "yıldız savaşçısı" değilsen...
Ama neye hizmet ediyor?
Meğer ne çok sevenim varmış kardeşim!
Siz siz olun film seyrettikten sonra sağınıza solunuza bakın, olmadı sosyal medyada paylaşırsanız etrafı kolaçan edin.
Zira herkes siz film izlerken sizi izliyor olabilir!
Evet, izleniyoruz.
Onlar da kendi filmlerini çekiyorlar, biz yaşarken...
Siz siz olun mutfakta çorba karıştırırken, banyoda diş fırçalarken, teyakkuzda olun.
Ya da bir kedi gelsin kucağınıza kıvrılsın, yamulun gitsin...

13 Kasım 2014 Perşembe

bir tek sana güvenmiştim

Hani her şeyindim ben senin hani kor dudaklındım..
Ben o cümleyi uzun süre "kalbura döndüm" diye anladım biliyor musunuz?
Eh, bilmezsiniz.
Şimdi, fırtına, dolu, deprem, şimşek...
Karışık.
Gerçi kimsenin "kor dudaklısı" olmadım ama...
Hepsine selam olsun.
Kalbura döndüm.

2 Kasım 2014 Pazar

bugün benim doğumgünüm

Seni ne çok seviyorum.
Her ıslandığımda, yataktan mahmur kalktığımda, düştüğümde paldır küldür, kanepeye uzanıp hop tv seyrettiğimde saatlerce...
Karlar altında uyandığımda, üstümde hırkam, bir tek...
Yine yağmurlu bir akşamda, Polonezköy'de, arka bench'lerde "Benimle evlenir misin"i duyduğumda...
Babamın elini son kez tuttuğumda..
Bana "Sen iyi bir çocuktun" dediğinde...
Kedimi ellerimle veterinere ölmeye götürdüğümde..
Bana yalvardığında, en son gözleriyle...
Marmaris'e geldiğimde...
Denize, maviye, dolunaya, gökyüzüne...
Kedimin oğluyla.
Ben bugün doğmuşum. 41 yıl önce.
Şimdi bakınca çok uzun geliyor ama işte, yukarıdaki gibi geçiyor hayat...