27 Ağustos 2019 Salı

Chapter II midnite tales: reality

Anneme anlattığımda bu tuhaf 'rüyayı' -ki hepsini anlatmam- güzelmiş, dedi, çukulata güzeldir.
Sonra eskilere daldı annem..
Ona çukulata alan dayısı filan olmadı hiç. Babamın da olmamıştır, ne gezer..
Ama kedisi olmuş; tüfekle kovalayıp öldüren bir avcısı da..
Anneannem öğretmiş ona, hayatta bilmesi gereken her şeyi.
Ben doğduğum yıl ölmüş; Ayşe.
Ve en fenası, annem babasını hiç tanıyamamış, 'hayal meyal' diyor. Gözler doluyor.
Üç abi arasında yetişen ve belki de hepsini geçen annemin zayıf tarafını görüyorum: Baba.
Hani benim her gece rüyalarıma konuk ettiğim..
Belki bir gece de dedem konuk olur, korkmam.


midnite tales

Ben bütün rüyalarımı hatırlarım.
Bazısı gördüğünü bile bilmez, ben film çeviririm halbuki, arada uyanır geri dönmek isterim filmin sonu noldu diye, olmaz, başkası başlar..
Geçen gece babamı -ki onu her akşam görüyorum- dayımın mutfağında çukulata yerken gördüm; ama öyle böyle değil çukulataları sömürüyordu, bir baktım evin her tarafı ezilmekte olan çukulatalarla kaplı, toparlamaya kalktım, herkes eziyor, kuzenler, annem, vs.. Beceremedim.
Sonra bir yerlerden Zuzu çıkageldi -onu da her gece görüyorum- 'arkadaşlarıyla' o beni Moda'ya götürdü, eski evime (dayımlara çok yakındır), ara sokaklarda dolandık, Zuzu sanki başka bir kediydi, biraz 'rebel', garip evlere girdik çıktık, onu öldürmek istediler ya da ben öyle sandım.
Ama kurtardım onu ya da o beni çünkü çok korkmuştum...
Uyandığımda evin kokusu bile burnumdaydı. Yanımda Zuzu vardı.



13 Ağustos 2019 Salı

koyun bayramı

Biz İstanbul Maltepe'nin Çayırlar şeyindeydik Ertuğrul abicim, beni neredeyse dedem dediğim en büyük dayım -çünkü Hulusi Kentmen kıvamındaydı- ve Edibe yengecim büyüttü.
Bahçede o koyunlar beslenir, tabii en çok benim tarafımdan, ve maalesef vakti gelince kesilirdi. 
O hayvanların bakışlarını ben de unutmadım; ne de bir tanesinin gözlerinin kapatılmasını, ama dedem alnıma bir de onun kanını sürünce anladım ki o yaşta, bu bir ritüel, tabii bilmiyorum ne, gerçi eve getirdiğim kedilerin kasaba götürüldüğünü biliyorum.
O zamanlar hiç anlam veremediğim şeylerin izini sürerdim. Kedileri arardım mesela kömürlükte, okula gidişte kırtasiyeciye, minibüsçüye sorardım. 
Kedileri bulurdum hepsini annemden gizli eve alırdım da, koyunlar sanki ölmemiş gibiydi.