28 Kasım 2015 Cumartesi

mağdur


Artık kendimi o kadar sıkıştırılmış hissediyorum ki..
Konuşuyor televizyondaki, her gün, her saat..
Canlar ölüyor, Can'lar hapse atılıyor, üzülüyoruz, yapabildiğimiz tek şey çıkıp bir Cumhuriyet almak.
Bu nasıl bir acizliktir?
Tek demokrat partinin başkanına suikast düzenleniyor, baro başkanı öldürülüyor, tıss..
Bütün gazeteler kapanıyor, kapatılmaktan beter ediliyor, kayyum atanıyor (gazetenin yazıişlerine; ki muhabir bile giremez), tıss..
Bu nasıl bir mağduriyettir?
Ha, eğer intikam almaya çalışıyorsan başardın! Hepimiz mağduruz.
Senden ötürü..

22 Kasım 2015 Pazar

pişman

Hiçbir şeyden pişman olmamamla övünür dururum.
Derim ki; yaşanmış bitmiştir, beni ben yapan da odur.
Ama son zamanlarda, yaş kemale mi erdi nedir, sorguluyorum: Ben nerde yanlış yaptım?
Avukat olmayı seçmediğimden pişman değilim, that's a given.
Gazetecilik yapmış olmaktan memnunum.
Belki biraz daha fazlasını yapabilirdim.
İstifa etmezdim mesela.
Evlenmiş olmaktan mutluyum. Hala arkadaş meclislerinde gülümseyerek yadediyorum..
Belki daha çok çaba gösterebilirdim. Boşanmazdım. Vazgeçmezdim. Hatta belki çocuk yapardım..
İstanbul'u terk etmekten hoşnut muyum?
Evet.
Moda'daki güzel evim bazen rüyalarıma da girse Marmaris'teki 'sanctuary'nin yerini tutamaz.
Babamın evindeyim. Oğlumun yavrusuyla birlikteyim.
Tamam, evli değilim, avukat değilim, gasteci bile değilim..
Eh, pişman da değilim.

16 Kasım 2015 Pazartesi

parisliyim

Dünya dönüyooor sen ne dersen de...
İnsanlar ölüyor, fark etmesen de.

Napıcaz?
Kadınlara kelepçe takılıyor, napıcaz müdür?
Müdürü işten alıcaz.
He, tamam. Problem solved.
E gençler öldü, sırtında çantalarıyla, onu napıcaz müdür?
Ölsün. Fransa'da da ölmüyor mu, konserde filan, gider..
E küçücük çocuk öldü müdür, buzluğa da koyamayız, dolu, napcaz?
Gömün. Yaw, her şeyi bana mı soracaksınız! Siverek siktiret..

10 Kasım 2015 Salı

kuş öldü beybi

Bu sabah kalktım, standart, balkonu açıp aşağı baktım. Herkes gökyüzüne bakar ilk, ben yürürken bile yere bakarım.
Bahçede bir kuş. Sanırım ölü. Kediler gidip gelip bakıyor, koklayıp dönüyor.
Alt komşuyu aradım, dedim "Bahçede galiba ölü bir kuş var, hem de epey büyük, belki canlıdır, bir baksanız.."
Dediler: "Ayşe biz o bahçeye geçemeyiz, boşver zaten ölmüştür."
Arkadan aynı bahçeye eşarpını düşüren muhtemelen bahçe sahibi hanımefendi geldi, ona seslendim, bir baksanız...
Eşarbını aldı gitti, "Çok merak ediyorsan gel sen bak" dedi.
İyi. Ayakkabımı giydim, indim bahçeye, buldum, evet kuş ölmüş, yanımda getirdiğim peçeteye sardım, torbaya koydum, çöpe attım.
Eve döndüm. Bende bir aydınlanma. Bu kuş normal bir kuş değil. Bizim komşunun kafeste yıllardır beslediği, eğittiği, uçup geri geliveren kocaman güvercinlerden.
Hay allah çöpte. Olmaz.
Hemen geri indim, neyse ki çöpe başka kimse bir şey atmamıştı. Ama çok aşağıdaydı torba; yakından geçen bir motosikletliden rica ettim: "Mümkünse şu torbayı alabilir misiniz, ben uzanamıyorum.."
Aldı. Verdim, kuşların sahibine, "Bahçemde buldum belki gömmek istersiniz," diye..
Adam teşekkür etti. Gözleri yaşardı.
Çünkü bilirim; insan gömmek ister, çöpe atılsın istemez.
İnekli ölmüş mesela geçenlerde, benim kapının önünde beslediğim sokak kedisi. Taksici söyledi bana "Ayşe abla ben onu caddeden topladım" diye, ezilmiş. Göremedim.
Ne oldu çöpe mi atıldı, hangi gerizekalı ezdi, vs; bilemedim.
Hala rüyalarıma giriyor İneklim. Beni sokağın başında karşılıyor...

Dönüşte Zuzu'nun tavrı takdire şayandı; önce bacaklarıma sağ sol süründü, sonra "bekleme" pozisyonu aldı, ki bu saygı göstergesi, "Tamamdır" dedim, "Zuzu, sen o eşarbını arayan kadına beş çekersin."

8 Kasım 2015 Pazar

bucket list

Ben ölmeden önce..
Ne isterim?
Bir roman yazmak isterim.
Bir film setinde bulunmak isterim.
Golf oynamayı öğrenmek isterim.
Hayvanlara kocaman bir lüks barınak kurmak isterim.

Arabayla hız yapmak istemem.
Uçaktan atlamak da istemem... Bungee yaptım, o yetti.
Dağlara taşlara çıkmak istemem.
Okyanusların en derinine dalmak istemem.

Benimkiler "mütevazı" şeyler..
Ha, ama bazen asla ekvatorda Barış Manço gibi saat çeviremeyeceğini, Kilimanjaro'daki panterin peşine düşemeyeceğini, kutup ayılarıyla yüz yüze gelemeyeceğini bilince; kötü oluyorsun..

Eh, n'apalım...
Ben ölmeden önce bunları bile yapsam kendimi şanslı sayarım.
Ama en çok son bir kez aşık olmak isterim.