8 Şubat 2013 Cuma

kaybedenler kulübü

212 249 50 76
Eskiden, bundan 15 yıl kadar önce, her pazartesi, salı, perşembe akşamı 11'den sonra deli gibi çevirdiğim numaraydı bu. Düşürene kadar.
Tuzla'da ders çalışırken, çevirmeli telefonla, Ataköy'de annemleri uyutup salonun kapısını kapatıp gizlice.. Ama ısrarla.
Bir radyo programının numarasıydı bu. Kaybedenler Kulübü. Kent FM.
Kaç kez konuştum, bazen terslendim, suratıma telefon kapatıldı, bazen dakikalarca muhabbet ettim, şarkılar çaldırdım.. Nickname'im bile vardı -ki o zaman çok övünülecek bi şeydi o- Ayşe Ayşe...
Tabii bütün bunlar psikopata bağlayıp radyo kapılarında sabahlamadan -Gümüşsuyu'nda-, gazeteci kılığına girip dj'lerle tanışmadan önceydi..
Ama sonra o kılık uydu, iyi mi.. Röportajı gönderdiğim Yeni Yüzyıl çağırdı beni, ben öyle gazeteci oldum!
Bir "Yalnızlar Partisi" çıkışı, ayıp, ayılıp, kendime gelip, öyle evlendim.
Yıllar sonra lanet olası Can'ı kaybedenlerin mabedi Trip'e götürüp öyle ayrıldım.
Hayatımın tek black out'unu, en ilginç deneyimini, Maltepe sokaklarında, karda kışta, kaybedenlerin peşinde yaşadım.
Onların yayında olduğu akşamlar benim kendime kaçtığım, herkesten azade, kanepeye -o zamanlar- walkman'imle gömüldüğüm, kimseyi umursamadığım, aynı kitapları okuduğum, aynı esprilere güldüğüm, aynı şarkıları dinlediğim akşamlardı.
Bu akşam bi baktım, Standart FM'de yayındalar.
'Retro' bi comeback yaptılar ya...
Aradım, mesaj bıraktım. Artık öyle bağlanıyorsun yayına malum, texting...
Aramadılar.
Canları sağolsun. Hep olsun onlar. Kesin yine hayatımda bir fark yaratma peşindeler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder