16 Mart 2013 Cumartesi

namütenahi uykusuzluğumuz

Kelebek'ten çok konuştuk ama, rüyasından, şairlerinden konuşmadık harbiden.
Muzaffer Tayyip, Rüştü Onur...
İnsan kilitlenir bazen yazarken.
Duvara yazmak, bulduğu herhangi bir şey değil de, duvara yazmak...
Kanıyla, gözyaşıyla.
Uykusuzluk (insomnia) bende de hayli mevcut.
Beraber duvara kanımla yazabileceğim, kanasam da çağırabileceğim bir "kankam" olmadı...
Ya da öyle bir sevgilim:
"Ben, gülebilmeniz için ağlayan
Ağlayabilmeniz için gülen adam
Ben bir tarik-i dünya
Hallac-ı Mansur'dan sonra
Benim derim yüzülecek
Zonguldak'ta
Ve gözlerime mil çekilecek.
Ben bir tarik-i dünya
Ne ev ne bark
Ne çoluk çocuk sahibi
Bütün malım mülküm
Ellerim, ayaklarım
Ve gözlerim.
Kupkuru bir kuyudayım ki
Yusuf'u özlerim..."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder