19 Kasım 2012 Pazartesi

last call

Aradı böyle, kaç zamandan sonra: "Shhh.. Napıyon lan?"
İyi. Kim arar?
"Sarı ben, Sarııı!"
Hoppaa! Pek sevdiğim, Kıvanç Tatlıtuğ'a yakışıklılıkta beş çekecek, gencecik arkadaşım..
"Ben birazdan öldürecem kendimi. Son bi senle konuşayım dedim."
Haydaaa! N'oldu güzelim, İstanbul'dasın hala di mi, yanında kimse var mı, olay nedir, haa sen 27'ne geldin, ondan o usta, intihar yaşı, geçer, vs sayıp döktüm tabii...
Dinleyen mi var? Olmaz.
"Yaa sen bana söylesene, şu dünyada yaşamam için bir sebep var mı benim? Harbiden, samimi olarak soruyorum!"
Var tabii abi. Kendin.
Gülmeye başladı... "E öldürmek istediğim de o zaten."
Velhasıl sonunda en azından Marmaris'e hava değişimine gelmeye ikna ettim galiba. Henüz emin değilim.

2 yorum: