22 Haziran 2012 Cuma

mom

Böyle çiçek bahçelerinde koşan bir Hülya Koçyiğit gibi gördüm onu yıllarca.
Hayır. Hatun farklı. Söyleyeceği çok şarkı var ama, abisi engelliyor. Yaşıyor. evleniyor. Çocuk, mocuk..
Öğretmen de oluyor; seviyor mesleğini, öğrencilerini. Yeri geliyor, dayatıyor, hoop, istifa!
Ben küçükken onun okulunda öğretmencilik oynardım. En sevdiğim oyundu. Büyüyünce öğrendim; annem şarkıcı olacakmış meğer.
Dayımın o zaman kimbilir ne dediği gibi: "Kızım biz seni oraya bunun için mi gönderdik!"
Okuyan kız. Evlat. Yalnız. Kız. Okul.
Annem öğretmen oldu. İlk verdikleri görevi reddetti. Sonra ikna oldu. Annem herhalde hiç öğretmen olmak istemedi. Şarkıcı olmak istedi. Ya da belki başka bişey...
Marmaris'te sahneye çıkması o yüzden önemli onun için, Alaeddin Yavaşca'yla.
Keşke Arlem, hepimiz rüyalarımızı gerçekleştirebilsek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder