10 Haziran 2012 Pazar

Maviş'e

Yalnızdım ben çocukken de. Bunu kötü bir çocukluk geçirdim manasında söylemiyorum. Gayet güzeldi. Sevgi doluydu. Doluydu. Dayılar, yengeler, yeğenler, kuzenler, arkadaşlar... Hiç eksik olmadı. Ama ben her gece ayıma sarılıp yatardım. Onunla konuşur, ona ağlardım.
Büyüyünce -ki bu epey zaman aldı!- ayımı yatağın tepesine terfi ettirdim, yalnız uyumayı öğrendim. Bu da çok sürmedi. Herşeyden çok sevdiğim kedim geldi çünkü, çöreklendi yatağıma, yıllarca kalkmamacasına.
Dayılar gitti, dedeler, yengeler, arkadaşlar azaldı. Baba gitti. Koca gitti. O kalkmadı.
Ta ki bir gün, bundan tam iki yıl önce, yerinden artık hiç kalkamayıncaya dek.
Mavişim. Teşekkürler. Bana yalnız olmamanın neye benzediğini tattırdığın için. Hep ve rağmen yanımda olduğun için. Anlayışın, aklın, sevgin, pati seslerin, şarkıların, o güzel gözlerin, öğretmenliğin, koruma içgüdün için.
Şimdi oğlun yanımda. Anlatsam inanmazsın; ayım da burada, beraber uyuyorlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder