22 Ağustos 2012 Çarşamba

white wedding

Gelinlik çok önemli değil mi bazı kızlar için... Hayalleri var; bebeklerle oynarlar çocukken, onları giydirir giydirir soyarlar. (Anlaşılır gibi değil, bana sorarsanız, bana sormazsanız da psikologlar bambaşka şeyler söyleyecektir herhal..) Ben hiç bebeklerle oynamadım. İşim olmadı; barbie'lerle, zırlayan oyuncaklarla.
Ben evlendim, de konuya pek özen gösterdiğim söylenemez. Eşim de benim kafada bi şeydi, provaları filan astık, gelinlikçiyi maaile perişan ettik.
Sonuç fena olmadı canım. Düğün günü benim davetliler geldikten sonra eşofmanla girişimi saymazsak. Bol viski yuvarlayıp, "Ya bu nerden giyiliyordu" diye 'gelin odası'nda anneme çemkirmemi, merdivenlerden müstakbel eşimle yuvarlanarak inmemi saymazsak...
Güzeldi, her şey.. Hatta en sevgili Ermil Abi -ki o zaman gözlüklüydüm, hem de siyah- "Çok gelin gördüm, en güzeli sen" demişti. Mutluluk böyle bir şey.
Ermil Abi'nin eşi sonra bize içine düğün fotoğraflarımızı koyduğumuz ahşap bir kutu hediye etti. Kutu duruyor. Gelinliğimi oturduğumuz evin kapıcısının karısına verdim. Yeğeni evlenecekmiş. "Sağol Ayşe" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder