20 Şubat 2012 Pazartesi

Kurşun yarası



O gecenin ertesi Can gitti, tabii ki. Gitmemek istedi. “Ayşe, ben seni bırakmam.” Yaralı olmayan eliyle bana müzik yapmaya bile kalktı. “Aynısı olmaz, Can” dedim, en basit, anlaşılır haliyle. “Olmaz” dedi, kani oldu. Ve n’aptı; telefonumu ortadan ikiye ayırdı. Etrafta zarar verecek başka şeyler ararken neyse ki durdu. Durduracak gücüm yoktu çünkü. Gitti.
Ben ne yaptım? Hiç. Bunu söylerken hala hiç utanmıyorum, bu da benim utancım. Sanırım her zamanki gibi, kendi kendimi cezalandırdım. “Al sana!”
Ha, onu aradım mı, evet. Aradı mı, evet. Sayısız kez özür diledi. Sarhoşluk vs. Yok, Ayşe bilir sarhoşluğu. Yemez.
Görüştük mü, hayır.
Kurşun yediği haberi geldi Sakarya’dan aylar sonra. Kaza kurşunu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder