Bölüm 4

Can ertesi akşam aradı. "Ne yapacaksın?" Standart, Marmaris'teki yegane mekanımız Davy Jones'a gideceğiz. "Gelmek ister misin?"

Önce biricik arkadaşı Kıvılcım'ı ziyaret eder Ayşe. 20 yıllık Marmaris "kankası". Onu en iyi anlayanlardan. Gündüzleri çalışıyor, eski Ankaralı ama o artık bir Marmarisli. Akşamları yorgun, dertli, yalnız... Tanıdık.

Sohbet, muhabbet, bir duble, iki duble derken, "Benim artık kalkmam lazım. Can bekler."

Kıvılcım ısrar eder: "Ayşe sana taksi çağırayım."

Yok canım ne taksisi, Marmaris burası, şurası gideceğim yer, barlar sokağı, yürüyeceğim.

Çıktım sokağa. Yürüyorum. Bir an sıkıldım yürümekten. Bir motor geçiyordu. Baktım. Baktı. Bindim. Yalancıboğaz'a doğru sürmeye başladık. Karanlık. Yolda durduk. Can'ı aradım.

"Telefonu yanındaki adama ver!" Adama ne dediyse beni Davy Jones'un önüne kadar bıraktı adam.

Niye yaptım? Bilmiyorum. Karlı akşam gibi. Bu kez bir yaz akşamı...