18 Ocak 2014 Cumartesi

kalkın lan

Kedim tambulutumbul merdivenlerde koşturuyor. Sürekli bir şeyin peşinde. Bazen bir sinek, bazen böcek, bazen örümcek; ama çoğu kez hiçbirşey.
Öyle koşuyor.
Demin klimaları kapattım, zira birazdan güneş doğacak, terası açacağız, menekşemizi sulayacağız, havlularımızı atıp mayolarımızı kuruttuğumuz günleri anacağız....
Zuzu çok koşuyor da, çok şey söylüyor bazen: Bana mesela yatağımda yatmamı buyurdu hazret, bir de ısınmak için, içine kendisini de davet etti.
Zuzu adam "kaldırmayı" da çok iyi bilir.. Uyandırma manasında...
Gider, yamacına, önce bakar, koklar, anladıysa uyandığını yandın..
Atar ön patiyi, hop, anlamazsın bile, sırnaşır.
Yetmezse sertleşir, gerekirse çıkar üstüne ısırır, kaldırır seni.
Zuzu bile biliyor: Kalk, diyor, en azından.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder