18 Ekim 2012 Perşembe

kadınım

Ya en sevgili arkadaşımı evlendiriyorlar kardeşim.
Henüz kesin değil, ama biliyorum bizi ayıracaklar.
Öyle tınlıyor sesi.
20 yıl olmuş, tanıştık onunla. O zaman arkadaşımın arkadaşıydı, ötekinin kuzeniydi.
Sonra aradaki fazlalıklar gitti. Hoppaa, iki gönül birbirini anlar ya, öyle kanka olduk biz.
İçimden geçer, arar, ben ararım, söylemeden ne diyeceğimi anlar, nasıl olduğumu her daim bilir, bilmiyorsa şüphesi varsa da kontrol eder. (Çeşitli mecralardan:)
Annemi idare eder, sonsuz güzel "dinlenesi" nasihatler verir.
Canı ister, hediye alır, beni "Ayşemin süngüsü düşmüş" der, yemeğe çıkarır.
En azap yolda, taşınırken, o bana taşınır, yardımını esirgemez. Verir, verir...
Ben bir cümleye başlarım, o gerisini tamamlar yani...
Dön dolaş dünyayı, böyle arkadaş bulamazsın.
Ama şimdi biri onu bulmuş. Daha önce de buldular, tabii. Yüz vermedik.
Şimdi?
Bilirim ben bunun sonunu. Kaç kez başıma geldi.
Bir defa her gün aramayacak. Çınlata çınlata konuşmayacak. Sonra görüşmeler azalacak ya da şekli değişecek. "Merhaba nasılsınız, nasıl gidiyor?.." Amirle Harun şaka kalacak.
Aynı olmayacak. Eh, olamaz. Olmasın da.
O mutlu olsun, yeter.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder