7 Eylül 2015 Pazartesi

hadi len


Ne yazmalı? Ne yapmalı?
Sözler kursakta tıkandı, gözler kurudu, söylenecek her şey söylendi; küfürler edildi, beddualar, rahmetler dilendi.
Ama bişey yapmalı. Bişeyler yazmalı..
Şimdi dün akşama şöyle bir gidelim..
15.00 PKK baskını. Dağlıca.
18.06 HPG ilan ediyor: Çok şehidiniz var.
19.00 Başbakan Davutoğlu elini tuttuğu şehit yavrusuyla tribünlerden maç seyrediyor.
21.30 Cumhurbaşkanı havuz medyasına röportaj veriyor. Söz Hakkari'ye geliyor, pek sayın medya mensubu lafı kıvırıp "hani bir de 400 vekil olayı var" diyor.
23.00 Hürriyet gazetesi binası "400 vekil" haberi için taş ve sopalarla basılıyor.
An itibariyle ertesi gün 16.20: Hala kaç şehit verdiğimizi bile bilmiyoruz.
Kılıçdaroğlu Davutpaşa'dan randevu talep ediyor, kabul görüyor.
Buna mı sevineceğiz?
İki ay "istikşafi" görüşme yaptılar bi halt beceremediler, bundan mı medet umacağız?
Herkes kızgın herkes yorgun.
Hadi biraz daha yoralım kendimizi madem, bunca ter atmışken..
Çıkın sokaklara, korkmayın, Gezi'deki gibi, Şırnak'ta kocasına siper olan hatun gibi, haykırın, bağırın çağırın...
Ha buna da "eyleme teşebbüs, örgüt kurma vs" diyeceklerdir, vız tırıs...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder