24 Ekim 2013 Perşembe

ferhangi şeyler

Dün akşam Marmaris'te tiyatroya gittik. E, bu bir ilk.
Ferhanımız Şensoyumuz binmiş Bodrum uçağına, niyeyse, atlamış gelmiş, iki saati aşkın motorize kuvvet şekli konuşmuş, eğlemiş, dalgasını geçmiş, pijamalarını giymiş (kırmızı beyaz dalton çizgili), sahnede sigarasını da tellendirmiş; insan başka ne ister di mi?
Öyle olmuyormuş işte.
Oyunun içeriğine hiç girmeyeceğim, zira zaten bilen biliyordur, lakin mekandan başlayalım mesela: Marmaris pazarının üstünde yeni açılan "Çok Amaçlı Salon".
???
Çok amaçlı; yani düğünlere de ev sahipliği yapıyor, gerekirse bir anda tişört-ayakkabı vs çarşısı oluveriyor, halk eğitim kurslarını barındırıyor... Salonda yol çok yani..
Peynircilerin üstü.
Evet, adres tarifini ilk duyduğumda ben de şaşırmıştım, Marmaris pazarının ünlü keçi peynircilerinin üstünde seyrettik Ferhangişeyler'i..
Hatta çıkışta pazarcılar yerleşmeye başlamıştı, alışveriş yapalım mı, diye geyik bile çevirdik.
Sevgili belediyemizin tiyatroya gördüğü hak bu kadar yani. Peynircilerin üstünde, havalandırmasız, akustiksiz bi salon.. Ha, tiyatro mu, al. (Belediye CHP'li bu arada, yanlış anlaşılmasın..)
Marmaris eşrafına gelecek olursak, çok sıkıldılar. E haliyle... Ferhan Hoca'nın cümlelerini o salonda takip etmek olanaksızdı çünkü.
Oyunu daha önce Beyoğlu'nda birkaç kez seyrettim, en keyifsizi buydu herhalde. İnsanlar tepkisiz. Alkışlamak istiyorsun, eşlik eden yok, cıbıldak kalıyorsun.
Velhasıl, Marmaris'te İstanbul'daki enerji yok. Bunu biliyorduk zaten de -Gezi olayları esnasında görmüştük- böyle somut tanıklık etmek sarstı biraz.
Belki de Marmaris düzgün bir salonu hak etmiyordur hakikaten. Belediye benden ileri görüşlüdür. Peynirimizi yiyelim biz...

2 yorum:

  1. Of tatsızmış. Ama bu haketmeme triplerine girersek yaşayamayız Ayşe. Sanatı ve ona düzgün şekilde ulaşmayı haketmek diye birşey olmamalı. Sanat herkese kendi doğal ortamında ulaşabilmeli. Aslında salon kadar Ferhan Şensoy'un gelmiş olması da o derece önemli, ama anlattığın haliyle yazık tabii..
    Hem sadece Marmaris mi? Başka yönden bir örnek vereceğim. Koskoca İstanbul'da konser mekanı diye gittiğin yerlerdeki akustik rezaletlerine denk geldin mi? Dünyanın en önemli klasik müzik orkestralarından NY Filarmoni geldi geçen sene. Haliç Kongre Merkezi denen yerde duyamadım orkestrayı, kaç puan? Radyo dinliyor gibiydim. Hatta evde radyodan daha iyi hissediyorum, o kesin!
    Hani olsa bir türlüüüü, olmasa bir türlüü. Ben de bazen çok sinirlenip daha çoook fırın ekmek yememiz gerek diye düşünüyorum, sonra kızıp yine de ve yine de ileriye bakmalı ve devam etmeliyiz diyorum.
    Uzun yorum oldu, benim de içimin cız ettiği konulardan, sanırım ondan..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru söylüyorsun, belki Marmarislilere "kötü davrandım" diyelim.. Ama bu heyecan yoksunlğunu bertaraf etmiyor. Ferhan Şensoy ya da değil, sen kentine sahip çıkmıyorsun, gibi geliyor. Aynen senin dediğin gibi... Galiba bu bize has, emir komuta zinciri olmadıkça yürümüyor...

      Sil