Evimi kışa hazırlıyorum. Malum, Marmaris'te kışlar çetin geçiyor. Bol yağmurlu, şimşekli, gökgürültülü, fırtınalı... Ve kimsenin inanmadığı kadar soğuk.
O yüzden salondaki klimayı güçlendirdim. Vuuu, artık battaniye altında tv seyretmeye son, kalem bir...
Mevcut klimayı abimlerin double bed'li odasına taktırttım. Yippi, artık sıcak bir double bed'im var, kalem iki...
Çatıyı onardı Cüneyt Usta, pencere altlarına astar çekti, odamın rutubetli duvarını boyadı, pervazlara silikon, vs... Yeeey, artık her yağmurda havlu, leğen peşinde koşturmayacağım, kalem üç...
Salondaki oturma grubunun, terastaki bambuların döşemelerini değiştirdim. Yaşassın, eve renk geldi, yenilik geldi. En önemlisi, en sevdiğim arkadaşımla terasta muhabbet ederken artık kıçımız acımayacak! Kalem 4!
Velhasıl kışa hazırım.
Yalnız şimdi single bed'li odama üzülüyorum.
Artık iki yatak odam var. Bir birinde, bir ötekinde, yayıl yayılabildiğin kadar.
Bana küser mi acaba?
Kitaplarım, aynam, dolabım, müzik setim, rüya yatağım?
Bu eve gelir gelmez, "Burası benim odam" diye seçtiğim, odam, küser mi bana?
Nice böcek kovaladığım, Maviş'i, Zuzu'yu -ve pek çok adı lazım değil şahsı- misafir ettiğim odam...
İstanbul'dan taşıdığım kütüphanemle daha da şahaneleşen, arkadaşım, odam...
Mavi pencereli, güneşli, denizli, biricik "odam"...
Küsmedin di mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder