Seçmek zordur..
Meslek seçmek, ev seçmek, koca seçmek, tuvalet kağıdı seçmek...
Bu sefer galiba önemli.
Öyle diyolar...
Pazardan domates seçerken sıkıntı yok. Kolay: ortasına bakacaksın, yeşilse, gerisi de kırmızıysa alırsın.
Kim bize seç diyor?
Pazarda ben.
Memlekette başka türlü yürüyor o işler.
Sana iki pusula verecekler perde arkası..
Damgaları sakın saptırma yerlerinden; domatese benzemez sen olursun çürük.
Devlet daireleri işlerinden oldum olası -herkes gibi- nefret ettiğim için, ben dalga geçmeyi severim.
Mesela oradaki görevliyle muhabbet et, gıcık olduysan sinir et..
Söyleme nasıl dünya tarihinde ilk defa tahliye bile edilmeye korkulan, mahpus bir başkan adayı olduğunu...
Birbirinden nefret eden 'cumhur' ittifakı olduğunu...
Yine bir araya gelememiş -standart- 'iyi'siyle 'ince'si 'molla' olduğunu...
Seç bakalım.
Valla sahilde dondurma çeşidi seçmek daha güzel; karadutlu olur, limonlu, karamelli...
Hepsi sizden iyi.